HOŞ GELDİNİZ
Hızlı ve güvenli alışverişe giriş yapın!
HENÜZ ÜYE DEĞİL MİSİNİZ?
Kolayca üye olabilirsiniz.

Adaptojenler Nedir? Stresini Nasıl Kontrol Altına Alabilirsin?

10-05-2021 14:57
Adaptojenler Nedir? Stresini Nasıl Kontrol Altına Alabilirsin?

Adaptojenler yüzyıllardır insanlar tarafından kullanılsa da adaptojen terimi ilk olarak 1940 yılında Nikolay Lazarev adında bir bilim insanı tarafından kullanıldı. O günden bugüne hızla gelişen tıp dünyasıyla birlikte popülariteleri hızla arttı ve isimleri daha fazla anılmaya, kullanım alanları genişlemeye başladı. Bunun en büyük sebebi şüphesiz ki; stresin hayatımızın değişmez, kronik sorunlarından biri oluşu ve insanların maruz kaldıkları stresle başa çıkmak için daha etkin yollar arayıp durmasıydı.

Daha önce adaptojenler hakkında bir şey duymamış olabilirsin. Eğer bunlar nelerdir, nasıl kullanılır, yan etkileri var mı diye merak ediyorsan, seni yazının devamını okumaya davet ediyoruz.

 

Adaptojenler Nedir?

Stres gündelik hayatın normal bir parçası. Ancak stres yönetiminde başarılı değilsen, yaşanan gerginlik birçok psikolojik ve fiziksel soruna yol açabiliyor; tansiyon, anksiyete, kalp hastalıkları, depresyon gibi. Dolayısıyla stresle başa çıkma konusunda bazen bir desteğe ihtiyaç duyulabilir. Adaptojenler de burada devreye giriyor. Zira doğanın bu şifalı bitkileri, vücudun karşılaştığı fiziksel ve duygusal stresle başa çıkmasında faydalı birer yardımcı. 

 

Stres Vücudunda Neler Yapıyor?

Adaptojenlerin nasıl işe yaradığını anlamak için, stres karşısında vücudunda meydana gelen değişimleri bilmek önemli. Çünkü stres, genelde soyut bir kavram gibi düşünülür. Ancak etkileri gayet somuttur. 

Seni baskı altında hissettiren herhangi bir etki altında kaldığında, stres hormonunu (kortizol) üreten böbrek üstü bezlerin (adrenaller) buna tepki olarak daha fazla hormon üretmeye başlar. Stres altındaki bir insan sırasıyla şu dönemleri yaşar:

 

  • Alarm dönemi: Stres yaratan etkenle ilk karşılaşmanın şoku dönemi diyebiliriz. 
  • Uyum dönemi: Vücut bu yeni duruma ayak uydurmaya çalışır.
  • Direnme dönemi: Vücut bu durumun üstesinden gelemezse kendini zorlamaya başlar.
  • Tükenme dönemi: Vücudun strese yenik düştüğü dönemdir. Stresin vücutta yarattığı psikolojik ve fiziksel negatif etkiler görülür.

     

"Stres  iyi  yönetilmezse  ve uyum sağlanmazsa mide ülseri, hipertansiyon, kalp krizi, enfeksiyonlar ve kanser gibi  birçok  hastalığa  yatkınlığı  artırmaktadır."

 

Adaptojenler Ne İşe Yarıyor?

Adaptojenler, kortizol başta olmak üzere vücudun strese karşı cevabını dengelemeye yardımcı etki gösterir. Bu kadarla bitmiyor; araştırmalar gösteriyor ki bu özel bitkiler, insanlar ve hayvanlar üzerinde tüm vücudu kapsayan olumlu etkilere sahip. Bu sebeple günümüzde ağrıların giderilmesinden uykusuzluğa kadar pek çok alanda destek amaçlı kullanılıyor ve daha fazlası için araştırmalar devam ediyor.

 

Adaptojen Bitkilerin Özellikleri Nasıl Olmalı?

Bir bitkinin adaptojen sayılabilmesi için sahip olması gereken üç ana özellik var:

  • İnsan vücudunu stresin kaynağının fiziksel, kimyasal ve biyolojik olup olmamasına bakmaksızın desteklemeli, etkileri azaltmalı. Yani adaptojenler belli bir hedefe odaklı değil, genel bir yardımcı.
  • Adaptojen toksik olmamalı, vücudun normal işlevlerine zarar vermemeli.
  • Stresin sebep olduğu bozukluklara direnebilmeli ve vücudun iç dengesini bulmasına yardım etmeli.

     

Adaptojenik Özelliği Olan Bazı Bitkiler 

Bilinen en etkili adaptojenlerden birkaçı şöyle:

  • Ginseng: Güçlü bir antioksidandır. Özellikle bağışıklığı güçlendirmek için kullanılır.
  • Hint Fesleğeni: Diğer adıyla tulsi, antibiyotik etkisine sahip bir bitkidir. Baş ağrılarına, mideye iyi gelir. Enfeksiyon ve mantar tedavisinde kullanılır.
  • Ashwagandha: Yaprak dökmeyen, küçük bir çalı bitkisi olan Ashwagandha, vücut ve beyin için faydalı olmasıyla, stres ve depresyon belirtilerini azaltmasıyla bilinir. Bazı çalışmalarda kanser hücrelerinin büyümesini engelleyebildiği gözlemlenmiş bu bitki, ayrıca adaptojenik olarak sınıflandırılmıştır.
  • Reishi Mantarı: Anti-aging özelliğiyle bilinen bu mantar, yüksek antioksidan içerir. Kalp, tansiyon ve damar hastalıklarının tedavisinde destekleyici olarak kullanılır.
  • Zerdeçal: Mineraller ve vitaminler bakımından zengin olan zerdeçal, bağışıklığı güçlendirmede etkilidir.
  • Kedi otu: Kökünün sakinleştirici etkisi olduğu bilinen kedi otu, geçmişten günümüze uyku ve duygudurum bozukluklarının tedavisinde destek amacıyla kullanılmıştır. 
  • Meyan kökü: Ateş düşürücü ve idrar söktürücü etkisi olan meyan kökü, özellikle mide hastalıkları için faydalıdır.
  • Bektaşi üzümü: Hem lezzetli hem vitamin deposu bir meyve. Özellikle toksinleri temizlemede, kolesterolü ve tansiyonu düşürmede faydalı olduğu biliniyor.

     

Eğer stresle başa çıkma konusunda etkili ve lezzetli bir karışım arıyorsan, kokusu, tadı ve yatıştırıcı özelliğiyle ilk yudumdan itibaren huzurlu bir deneyim sunan Herby No Stress Tea’yi denemelisin. Papatya ve melisa bitkileriyle sakinleşmene destek olacak bu güzel çay, adaptojenik özelliğiyle bilinen kedi otu da içeriyor.

 

Kaynaklar:

https://www.researchgate.net/publication/334124313_STRES_STRESLE_ILISKILI_HASTALIKLAR_VE_STRES_YONETIMI

Bu sitede bulunan metinler, görseller, öneriler ve diğer materyaller bilgilendirme amaçlıdır ve hiçbiri tıbbi bir tavsiye değildir. Ayrıca bu sitedeki hiçbir içerik profesyonel teşhis ve tedavinin yerini alamaz. Herhangi bir sağlık sorununuz varsa, yeni bir beslenme, diyet programı deneyecekseniz lütfen önce doktorunuza başvurunuz.

Bu sitede yer alan metinlerdeki bilgiler, referansları verilen kaynaklara aittir.

 

IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.